Neden herkes Fenerbahçe’den nefret eder?

Mayıs 10, 2010 at 18:25 Yorum bırakın

FenerbahçeYıllardır bu soruyu sorar dururum kendime. Gördüğüm, edindiğim tecrübeye göre; Fenerbahçeliler hariç herkes bu spor kulübünden nefret ediyor? Türkiye’de daha fazla sevilmeyen bir spor kulübü daha olduğunu sanmıyorum.

Aslında bayağı bayağı araştırılması gereken bir konu bu. Neden sevilmez Fenerbahçe? Galatasaraylısı zaten sevmez. Onu anladık. Beşiktaşlılara sorsanız en sevmediğiniz takım hangisi diye; %90 oranında Fenerbahçe çıkacağına eminim. Trabzonlusu, Bursalısı, Ankaragüçlüsü, Diyarbakırlısı hepsi aynı. Yani sınıf, köken, memleket, yaş grubu farketmeksizin; bütün memleket, Fenerbahçe’ye olan “anti-patide” birleşiyor.

Bu sosyolojik mevzunun ciddi bilimsel bir araştırma gerektirdiğini düşünüyorum. Farklı kökenlerden, farklı sınıflardan, farklı yörelerden milyonlarca insanı FB’ye karşı duyulan bu antipatide buluşturan şey nedir? Neden Galatasaray’dan, Beşiktaş’tan veya diğer takımlardan bu kadar nefret edilmiyorken; FB’den bu kadar nefret ediliyor? Her tribünde küfür edilip, her gittiği deplasmanda rakip taraftarların çeşitli saldırılarına uğruyor bu ekip?

Aslında bir kaç teorim var. En mantıklısı şu gibi. Fenerbahçe evin işe yaramaz ama şımarık kızı gibi bir bakıma. Her taraftar kendi tuttuğu takımı “en büyük” olarak görür aslında. Ama bu bence Fenerbahçe için daha fazla göze batıyor. Fenerbahçeliler kendilerini diğer takımlardan “ayrı tutma” ve “büyüklenme” konusunda biraz daha abartılı bir tutum izliyor. Asıl nefreti toplayan ise; bu tutum değil, bu tutumun gereksizliği.

Örneğin Galatasaraylılar “en büyüklük” konusundan dem vurunca; başarılarını, Avrupa kupalarını vs sayabiliyorlar. Her ne kadar diğer takım taraftarları bu “en büyüklüğü” kabul etmese de; rakibinin bunu savunmasını çok da garipsemiyor. Keza Beşiktaş da aynı savunuları tribün kültürü ve bu kültürün yarattığı farklı ruh üzerinden yapabiliyor. Her ne kadar diğer takım taraftarları; Beşiktaş tribünlerinin kendi tribünlerinden üstün olmadığını düşünseler de; Beşiktaş’ın bunu iddia etmesini çok da garipsemiyorlar.

Fakat Fenerbahçe’nin fiili olarak onu diğer takımlardan ve taraftarını diğer takım taraflarından ayıran elle tutulur hiç bir özelliği olmamasına rağmen; ortaya atılan aşırı “kendini beğenmişlik” tavrı muhtemelen diğer takım taraftarlarını ciddi biçimde rahatsız ediyor. Bir sosyal toplulukta en kolay antipati toplama yöntemi de budur aslında. Kendini diğerlerinden “üstün” görmek; itici bir davranış biçimi. Hele hele “kendini beğenmişliği” destekleyen hiç bir somut gösterge olmayınca; bu iticilik iyice “tiksinti” ve “nefret” haline dönüşebiliyor.

Fenerbahçelilerin kendini diğer takımlardan farklı görmesinin sebebi nedir örneğin? Kupa sayısı mı? Başarısı mı? Bu konuda Galatasaray’la rekabet edebilmesi pek mümkün gözükmüyor… Taraftar ruhu, kulüp kültürü, yaratıcı tribünler mi? Bu konuda da Beşiktaş’ın gerisinde kaldığı söylenebilir. Ama her ortamda kendini iddialı bir biçimde “en büyük” ilan edip, gereksiz bir “kendini beğenmişlik” yayılınca etrafa Fenerbahçe antipati toplamaya devam ediyor.

Yönetimiyle, taraftarıyla, medyasıyla “Fenerbahçelilik ruhu” adı verilen; “Türk futbolunu yönetme”, “Türk futbolunun sahibi olma”, “Federasyon, hakemler ve medya üzerinde güç kullanma” isteği doğal olarak; Fenerbahçeli olmayan herkesi rahatsız ediyor. Bu insanlar hep “Neden?” sorusunu soruyorlar… “Neden futbolu FB yönetsin?”, “Neden federasyon yönetimleri kararlarını verirken FB’yi dikkate almak zorunda olsun?”, “Neden medyanın futbol deyince aklına Fenerbahçe geliyor?” sorularını sorup duruyorlar kendilerine. Bir de bu sorulara verilebilecek hiç bir elle tutulur cevap olmayınca; FB’ye olan antipati alıp başını gidiyor.

Ama yine de bu antipati daha ayrıntılı araştırılmalı. Ben Fenerbahçe’ye olan bu antipatinin iyi yerlere gittiği kanısında değilim. Ciddi ciddi sorunlar yol açabilir Türk futbolunun başına. Hoş olmayan bir çok görüntüye neden olmaya da devam edebilir. El atmak lazım…

Entry filed under: Kişisel Zırvalamalar. Tags: , , , , , , , , , , , , .

Meme ucunu gösteren bizden değildir, adidir, yumuşaktır… Kabul edin: Ahlaksızsınız! Şerefsizsiniz! Hayvansınız!

Yorum bırakın

Trackback this post  |  Subscribe to the comments via RSS Feed


Kategoriler

Feeds

Ey Türk Blogcusu

Ey Türk Blogcusu. Birinci vazifen SEO hileleri ile Google’ı kandırmak, ikinci vazifen de Google seni banlayınca oturup zırlamaktır. Ceyhun Karataş
Mayıs 2010
P S Ç P C C P
 12
3456789
10111213141516
17181920212223
24252627282930
31  

Toplist